Engelsiz Matematik Eğitim Platformu (ENMEP) olarak ortaokul ve lise seviyesindeki görme engelli öğrencilere matematik dersleri vermeye başladık. Bu süreçte gönüllü olarak bize destek olan pek çok matematik öğretmeni oldu. Ancak bu projeye başladığımız andan itibaren her öğretmenimizin temel kaygısı, görme engelli bir öğrenciye nasıl matematik anlatacağı yönündeydi. Derslerimiz Türkiye genelinde bize ulaşan tüm öğrencileri kapsadığı için dersleri çevrimiçi uygulama üzerinden yapmak durumunda kaldık. Tabii böyle olunca yüz yüze derse kıyasla öğretmenlerimizin kaygısı biraz daha fazla oldu. Daha önce bir görme engelli öğrenciyle tanışmamış ve onunla çalışma fırsatı bulmamış öğretmenlerimiz için bu kaygının gayet doğal olduğunu düşünüyorum. Açıkçası ben de ilk kez görme engelli bir öğrenciye ders vereceğim zaman benzer kaygıları yaşamıştım. Ancak şunu söyleyebilirim ki görme engelli öğrencilerle çalışmanın, aynı yaş grubundaki herhangi bir öğrenci ile çalışmaktan temelde pek bir farkı yok. Genelde bir matematik dersi çocuklar için anlaşılması zor veya can sıkıcı olabilir. Bir öğretmen için bunu aşmanın en önemli yolu anlatacağı konu ve kavrama hakim olması, doğru örnekler seçerek ve öğrencilerinin seviyelerini belirleyerek onlara konuyu sunmasıdır. Bu kısımda öğretmenin deneyimi ve öğretme becerileri devreye girmektedir. Bunun yanında her öğrencinin farklı özelliklerinin olduğunu göz önünde bulundurmak ve her birinin ayrı bir birey olduğunu unutmamak gerekmektedir. Söz konusu görme engelliler olduğunda ise öğrencilerin görme duyusu yerine işitme ve dokunma duyuları ile algıladıklarını bilmek, zihinlerinde bu sayede kavramları oluşturduklarına dikkat etmek gerekmektedir. Bu durumda görsel temsiller yerine betimsel olarak ve açıklayıcı bir şekilde sunulan sözel temsiller kullanmak ön plana çıkmaktadır. Özellikle öğrenci ile yüz yüze çalışma fırsatı olan öğretmenlerimiz için somut materyal temsilleri, öğrencilerin dokunarak anlayabilecekleri kabartma şekil ve grafikler de oldukça faydalı olmaktadır. Ne yazık ki görme engelli öğrenciler için geliştirilmiş matematik materyallerini bulmak çok kolay değildir, bunları çoğu zaman ilgili öğretmenler kendi imkanları ile oluşturmaktadır. Sözel betimleme konusunda ise herhangi bir materyale ihtiyacınız yoktur ve her koşulda oldukça kullanışlı olmaktadır. Gören öğrenciler matematiksel gösterim ve ifadelere çok sık maruz kaldıkları için bir zaman sonra bunlara alışmaktadırlar. Ancak görme engelli öğrencilerin matematiksel yazım şekillerini öğrenebilecekleri pek bir kaynakları yoktur ve sadece öğretmenlerin onlara anlattıkları kadarıyla matematiğe aşina olmaktadırlar. Bu nedenle ilk kez karşılaştıkları çoğu kavramın nasıl ifade edildiği, ne anlama geldiği, nasıl yazıldığı gibi konularda daha az bilgiye sahip olabilmektedirler. Bunun için en temel konulardan başlayarak her konu ve kavramın daha betimsel ifadelerle ve kavramsal olarak açıklanarak öğretilmesi çok önemli olmaktadır. Özellikle kesirli ifadelerin yazımında pay payda ayrımı gibi, parantezli işlemlerde parantez kullanımının önemi gibi, üslü köklü ifadelerde taban üs ayrımı gibi, görenlerin bir bakışta ayırt ettiği ama bunu sözlü olarak okurken karışabilecek durumların iyi ayırt edilerek tane tane okunması önem arz etmektedir. Bu tarz durumlara dikkat ettiğiniz zaman öğrencilerinizin daha iyi anlamaya başladığını ve soruları doğru çözme oranlarının arttığını görebilirsiniz. Kesinlikle herhangi bir ön yargınız olmasın. Bu zamana kadar karşılaştığım tüm öğrencilerim arasından matematiksel algılama düzeyi yüksek öğrencilerim olarak görme engelli öğrencilerimi sayabilirim.
Merve Atasay Sunay